Keşfül-esrar ve hetkül-estar - كشف الأسرار وهتك الأستار تفسير الإمام الصفدي
Keşfü’l-Esrâr: Aklın ve İlmin Işığında Bir Kur’ân Tefsiri
Ebü’l-Berekât Yûsuf b. Hilâl es-Safedî (ö. 696/1296), yalnızca bir tabip değil, aynı zamanda derin bir ilim adamıydı. Keşfü’l-Esrâr, onun tefsir alanındaki birikimini ve vizyonunu ortaya koyan eşsiz bir eser olarak dikkat çeker. İkinci Klasik Dönem Projesi kapsamında ilk kez yayımlanan bu eser, VII. (XIII.) yüzyıl İslami literatürünün özgün bir yansımasıdır.
Keşfü’l-Esrâr’ın Özgün Yönleri
-
Miras Ayetlerinde Detaylı Şemalar
Keşfü’l-Esrâr, miras âyetlerinin yorumlanmasında sunduğu ayrıntılı şemalarla, okuyucusuna konuyu görsel olarak anlamlandırma fırsatı verir. Bu yaklaşım, müellifin hekimlik mesleğinin analitik düşünce tarzıyla harmanlandığını gösterir. -
Aklı ve Nakli Buluşturan Bir Yaklaşım
Safedî’nin tefsir anlayışı, aklın ve naklin İslam’da iki temel delil olduğu fikrine dayanır. Bu, klasik dirayet tefsirlerine yenilikçi bir yorum katmıştır. -
Tevrat ve İncil ile Diyalog
Tevrat ve İncil’in muharref olduğunu belirtse de, Safedî bu eserlerden anlamlı iktibaslar yaparak tefsirini daha geniş bir çerçevede sunar. -
Ulûmü’l-Kur’ân’a Özgün Katkılar
Nesih, müteşâbih ve hurûf-ı mukattaa gibi konularda Safedî’nin özgün kabulleri ve yorumları, Keşfü’l-Esrâr’ın Kur’ân ilimleri içinde özel bir yer edinmesini sağlar.
Bu Eser Neden Önemli?
Keşfü’l-Esrâr, hem dönemin literatürüne yeni bir soluk getiren hem de İslami tefsir geleneğini derinleştiren nadir bir eserdir. Müellifin önceki kutsal kitap dillerine olan hâkimiyeti ve meslekî birikimi, bu tefsiri daha geniş bir anlam dünyasına taşır.